Orijinal ismi sadece Schopenhauer Tedavisi iken Türkiye’de Bugünü
Yaşama Arzusu: Schopenhauer Tedavisi şeklinde yayınlanmış bu kitap. Bir satış
stratejisi olarak kitabın ismiyle okuyucuyu ürkütmeme anlayışından
kaynaklanıyor sanırım.
Bir psikoterapist olan Julius rutin sağlık kontrolünde kanser olduğunu ve
öleceğini öğrenir. Bu nedenle hayatını ve geçmişte çalıştığı hastaları gözden
geçirmeye başlar. Hayatının bir anlamı olup olmadığını görme çabasıdır belki de
bu. Bu hastalar içinden biriyle yaptığı çalışmalar sonuçsuz kalmış, terapi işe
yaramamıştır. O hastayı (Philip) arar, bulur ve hastanın kendi kendisini
Arthur Schopenhauer okuyarak iyileştirdiğini öğrenir. Onu devam eden
terapi grubuna dahil eder. Bu değişimi ve dolayısıyla Schopenhauer'un
tedavisini öğrenmek ister. Bu sırada terapi grubundaki diğer hastalarda
hikayenin içine girer. Kitaptaki bazı bölümler sadece
Schopenhauer'un hayatını ve felsefesini anlatıyor. Philip günümüzde
yaşayan bir Schopenhauermuş gibi kurgulanmış.
Üç büyük düşünce devriminden bahsediyor kitap. Copernicus’un
dünyanın bütün yıldızların etrafında dönen bir merkez olmadığını göstermiş,
sonra Darvin’in hayat zincirinde bizim merkez olmadığımızı göstermiş, Freud ise
davranışlarımızın çoğunun bilincimiz dışındaki güçler tarafından yönetildiğini
göstermiş. Bu üç olay insanın
merkeziyetçiliğini sarsmış.
Ve aşağıdaki gibi konulara da değinmiş;
Ölüm daha fazla olasılığın olanaksızlığıdır.
Dinler ölüm korkusuyla baş etmek için ortaya çıkmıştır.
Ölüm kaygısı kendini gerçekleştirmenin en çok olduğu yerde
en az bulunur.
‘İnsanın hayatını tam olarak yaşaması ’ındaki gerçekleştirme
hissi ölüm kaygısını azaltır.
Evrensel insan durumu: istemek > anlık tatmin > can
sıkıntısı > daha fazla şey istemek >
Neden aceleyle can sıkıntısını gidermeye çalışırız? Çünkü bu
varoluşla ilgili tatsız gerçeklerin kısa sürede ortaya çıktığı dikkat
çelicilerin olmadığı bir durumdur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder